Ana Sayfa / Yeni Un Sanayi ve Ticaret A.Ş.

MODERN SULAMA TEKNİKLERİNİN BUĞDAY VERİMİNE ETKİSİ

MODERN SULAMA TEKNİKLERİNİN BUĞDAY VERİMİNE ETKİSİ
Bitkilerin gelişim sürecinde çevresel ve iklimsel faktörlerin etkisi büyüktür. Bitki gelişimi sırasında belirli uygun değer koşulların sağlanması gereklidir. Optimum koşulların sağlanamaması durumunda bitkilerin gelişiminde ve ekonomik anlamda verim sağlamasında ciddi anlamda düşüş yaşanmaktadır.  Yağış miktarındaki yetersizliğin sonucunda ortaya çıkan kuraklık, sıcaklık, rüzgar ve nem gibi meteorolojik faktörler bitki gelişimine direk etki etmektedir.  
Özellikle kuraklığın etkisi sonucu oluşan stres üründe randıman ve kalite kayıplarına neden olmaktadır. Buğdayın, gelişim döneminde belirli bir miktar suya ihtiyacı vardır. Bu kritik döneminde yeterli miktarda toprak nemine sahip olmayan bir alanda yetiştirildiğinde verimsiz ürünlerin yetişmesine neden olan tarımsal kuraklık meydana gelmektedir.
 

 
 
                                  TABLO 1: METEROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 
 
Tablo incelendiğinde Ege ve Marmara bölgeleri dışındaki tüm bölgelerde geçen yıla oranla yağışlarda artış olduğu gözlenmiştir. Geçen yıl mevsim normallerin altında seyreden yağış miktarının hasat döneminin hemen öncesinde artması, birçok bölgede randıman kaybına neden olmuştur.  Tohumun çimlenmesi sırasında yağış miktarının artması alfa amilaz enzim aktivitesinin artmasına neden olmaktadır. Enzim aktivitesi yüksek olan ürünlerden elde edilen un, ekmek yapmaya elverişli değildir. Alfa amilaz enzim aktivitesinin yüksek olması ekmek hamurunun yapışkan bir yapıya sahip olmasına neden olur. Yapılan analizler ve uygulama üretimleri neticesinde bu tip hamurlardan, iç yapısı boşluklu ve ıslak, düşük kaliteli ekmekler elde edilmiştir. Kuraklığın, buğdayda kalite değerinin ölçülmesinde önemli bir kıstas olan Gluten değerini de etkilediği bilinmektedir.
 
Dünyanın birçok bölgesinde küresel ısınmanın sonucunda meydana gelen bu değişiklikler ülkemizde olduğu gibi birçok ülkede birçok sektöre olumsuz şekilde etki etmektedir.  Türkiye atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, meydana gelen iklimsel değişikliklerin gözleneceği riskli grup içerisinde yer almaktadır. Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerimizin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceği tahmin edilmektedir. Tarımsal kuraklığın olumsuz etkilerini en aza indirmek ve bu etkilerin yaratacağı sonuçları önlemek için iyi bir planlama yapılması gerekmektedir. Tarım alanında yeterli derecede iyileştirmeler yapılmadığı için iklimsel faktörlerin, buğday ve diğer ürünlerin yetiştirilmesine etkisi yüksektir.
Küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için sulamalı tarım yapılan araziler dışındaki tarım sahalarında modern tarım uygulamalarına geçilmelidir. Yağışlardan meydana gelen kuraklığı azaltmak için bu alanda yoğun çalışmalar yapılmalıdır. Ülkemizde tarımla ilgilenen çiftçilere gerekli eğitimler verilmediğinden yanlış sulama tekniklerinin yarattığı olumsuzluklar birçok bölgede sorun yaratmaktadır. Bu durumda ülkemizde yetişen buğday kalitesine önemli derecede etki etmektedir.
Günümüzde çiftçilerin büyük bir bölümü arazide bilinçsiz bir şekilde sulama yaptığı için ve çiftçilere bu konuda gerekli eğitim verilmediği için, çiftçiler suyu paralel oluklardan akıtarak sulamakta ve suya yön vermek için yer çekiminden yararlanmaktadırlar. Bitkiler bu suyu minimum düzeyde emmekte geri kalanı ise toprağa karışmaktadır. Birçok bölgede bu tip sulama yapıldığı için su boş yere kullanılmakta ve su kirliliği açığa çıkmaktadır.  Sulama tekniklerinden en verimli olanı yağmurlama ve damlatmalı sulama sistemidir. Yağmurlama sulama tekniği ile daha az su israf edilip, daha fazla verim elde edilmektedir. Ayrıca topraktaki mineral kaybını da önlemektedir.
Ülkemizde tarımsal alanda küresel ısınmanın etkilerini azaltmak ve daha verimli ürünler elde etmek için ciddi çalışmaların yapılması gereklidir. Buğdayın kalitesi ve randımanındaki düşüklüğün yarattığı etkiler sektörel anlamda yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Tarım sektöründe çalışanlara, bölgesel yapıya uygun bir şekilde üretimin nasıl yapılacağı ve bu alanda topraklarının özelliklerinin en iyi şekilde öğretilmesi gerekmektedir. Hangi bölgede hangi bitkinin verimin yüksek olduğu araştırılmalı ve bunun bilgisi çiftçi ile paylaşılmalıdır. Ayrıca en önemli iyileştirme olan sulama yöntemleri ile ilgili gerekli çalışmaların yapılması ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Bu konu ile ilgili çalışmaların yapılması buğday yetiştiriciliği için büyük önem teşkil etmektedir.
 
Saygılarımla,
Yeni Un San ve Tic A.Ş
Yönetim Kurulu Üyesi

Özlem Hoşer
 
EUSD HAYAT DERGİSİ